Futbol, sadece bir spor değil; bu muhteşem, alışılmadık ve bazen de düpedüz garip gerçeklerle dolu bir dünya.

Güzel oyunun hayranları olarak, futbolu benzersiz kılan garip hikayeler ve tuhaf olaylar karşısında sürekli şaşırıyoruz.

Şaşırtıcı rekorlardan saha içi ve dışı inanılmaz olaylara, spora bambaşka bir bakış açısı kazandıracak en tuhaf futbol gerçeklerine bir göz atalım.

İnanılmaz Rekorlar

Biliyor muydunuz ki, kaydedilen en uzun profesyonel futbol maçı tam 3 saat 23 dakika sürdü? Bu olay 1981 yılında Stockport County ve Doncaster Rovers arasındaki bir maçta gerçekleşti. Maç, bir dizi duraklama ve sakatlık nedeniyle bu kadar uzun bir süre devam etti, ancak işin garip yanı, maçın 0-0 berabere bitmiş olması!

Bir de futbol maçında atılan en hızlı gol vakası var. 2009'da, Brezilya'nın Uruguay'a karşı oynadığı maçın sadece 2.8 saniye içinde Ricardo Oliveira tarafından atıldığını biliyor muydunuz? Oyun başladığında topun ağlarda olduğunu gören oyuncular ve seyircilerin şaşkınlığını düşünün, kimse bile göz kırpmadan önce!

Tuhaf Tesadüfler

Ara sıra, sahada en tuhaf olaylar gerçekleşir. 1969'da, El Salvador ve Honduras arasındaki bir maç, “Futbol Çatışması” olarak bilinen bir olaya dönüştü. Oyun kendisi oldukça sert olsa da, bu olayı ön plana çıkaran şey, iki ülke arasındaki bir futbol maçının binlerce kişinin hayatını kaybına neden olan 100 saatlik bir çatışmaya yol açmasıydı. Bu, futbol tutkunlarının ne kadar ateşli olduğunu hatırlatan ve bazen sporun sahayı aşabileceğini gösteren bir hatırlatmadır.

Başka bir tuhaf olay ise, 2005 yılında Barcelona ve Chelsea arasındaki bir maç sırasında gerçekleşti. Hakem, 94. dakikada Barcelona'ya penaltı verdi, kazara ve son derece nadir bir karar. Bu anı daha da garip kılan şey, hakemin Barcelona taraftarlarının yüksek alkışlarından etkilendiği tartışmalarına yol açmasıydı. Günümüze kadar bazıları hâlâ bu kararın adil olup olmadığı konusunda tartışmaktadır.

Sıradışı Oyuncular

Futbol, ilginç karakterlerle doludur. Kamerunlu Roger Milla gibi bir oyuncu var mesela, 42 yaşında 1994 Dünya Kupası'nda gol attı. Onu ünlü yapan sadece yaşı değil, gol attıktan sonra yaptığı tuhaf dans hareketleri de. Ünlü köşe bayrağı dansı, onun benzersiz tarzının bir simgesi haline geldi.

Sonra Brezilya ve Almanya arasındaki bir uluslararası maçta, Brezilyalı oyuncu Felipe Melo'nun kendi kalesine gol attıktan sonra bir de farklı takım için gol atmış olduğu bir olay var! Evet, bu olay 2012'de gerçekleşti, Melo kazara bir kendi golü attı ve ardından, bu sefer Almanya için bir gol daha attı, kaderin tuhaf bir dönüşü.

Tuhaf Futbol Ritüelleri

Her futbolcunun kendi maç öncesi ritüelleri vardır, ancak bazıları gerçekten tuhaf olabilir. Eski Arjantinli futbolcu Sergio Agüero'nun örneği var mesela, her maç öncesi ayakkabılarıyla bir yemin ederdi. Ayakkabılarına, özellikle bir hafta önce kötü bir maç çıkardıysa, kendisine "nazik olmalarını" söylerdi.

Daha da tuhaf olan 2014 Dünya Kupası maçı var, Brezilya ve Şili arasında. Penaltı atışları öncesinde, Brezilyalı kaleci Julio Cesar çok tuhaf bir şey yaptı: sahaya bir bebek getirdi ve onun kendisine iyi şans getirdiğini iddia etti. Bebek, yoğun maç sırasında batıl inanç ve iyi şansın bir sembolü haline geldi.

Tuhaf Futbol Stadyumları

Tüm futbol stadyumları eşit yaratılmamıştır. Bazıları garip yapıları ve tuhaf tasarımları ile tanınırlar. Rio de Janeiro’daki “Maracanã” stadının örneği var mesela. Büyük ve ikonik bir stadyum olmasına rağmen, tasarımı o kadar garip bir özelliğiyle ünlü hale getirdi ki, çatısının seyircileri tamamen kapsayacak kadar uzun olmamasıydı. Yağmurlu maçlarda, seyirciler ıslanırdı ve bu tarihteki en tuhaf stadyum tasarımlarından biri haline geldi.

Sonra Japonya’daki "Panasonic Stadyumu Suita" var, burası, oyuncuların tribünden maçı izlerken farklı bir dünyada sıkışıp kaldığı hissini yaratan bir dizi beyaz duvarla çevrili olduğu için meşhur. Taraftarlar genellikle duvarların, oyuncuların tıpkı farklı bir dünyada tutsak gibi hissettirdiğini ve yoğun bir atmosfer yarattığını belirtirler.